Ubisoft‘un merakla beklenen yeni Watch Dogs oyunu Watch Dogs: Legion’ı mercek altına aldık. Peki yapım bizlere neler sunuyor? Serinin diğer oyunlarına nazaran içinde ne gibi yenilikler barındırıyor? Satın almaya değer mi? İşte tüm detaylarıyla Watch Dogs: Legion inceleme yazımız!
İlginizi Çekebilir: Watch Dogs: Legion Türkçe Platin Kupa Rehberi!
Watch Dogs: Legion İnceleme
Watch Dogs serisinin her zaman büyüleyici bir etkisi olmuştur üzerimde. Her teknolojik ögeyi hackleyip onlarla etkileşime girebilmek heyecan verici bir özellik. Ancak ilk oyun eğlence üzerine kurulu olmaktan uzaktı. Kasvetli dünyası ve karanlık hikayesi hoşuma gitse bile eğlenceli bulduğum anlar hiç gözümün önüne gelmiyor, gelemiyor.
İkinci oyun çok daha iyiydi, teknoloji dünyasının nabzını yoklayan meşhur Silikon Vadisi konsepte fazlasıyla uyuyordu. Aynı zamanda sıkıcı ve kasvetli Chicago’yu San Francisco’nun renkli ve eksantrik güzelliği ile değiştirmek akıllıca bir karardı. Şimdi ise her iki oyunun karışımı olan Watch Dogs: Legion’la buluştuk.
DedSec’e Hoş Geldin!
Merkez konumu Londra olan oyunda yer yer kasvetli ve aynı ölçüde renkli bir açık dünya bizleri selamlıyor.
Sokaklarda yürüyen herkesi kadronuza katabileceğiniz gibi, İngiltere’nin başkentinin büyük bir bölümü de keşfedilmeye açık bir şekilde önümüze servis ediliyor. Caddelerin, kaldırımların, köprü altlarının hatta tabelaların bile renk paletleri fütüristik temaya göre dizayn edilmiş. Kasvetli bir şehir olan Londra’nın rengarenge boyandığını hayal edin!
Teknoloji biraz daha gelişmiş ve şehir, bir güvenlik şirketi olan Albion tarafından ele geçirilmiş durumda. Çöküşün eşiğindeki şehri kurtarmak için, etrafımızda gördüğümüz herkesi kullanarak, sızma ve hack eylemleri gerçekleştirerek bir mücadele inşa etmek zorundayız. Zero Day adlı gizemli bir varlığın neden olduğu yıkıcı terör saldırılarının faturası DedSec’e kesiliyor ve haliyle devlet bu konuda sıkı önlemler alıyor.
Her adımınıza dikkat etmeli, gerçekleştireceğiniz eylemleri planlı ve programlı bir şekilde yürütmelisiniz. Albion en ufak hatanızda tepenize binebilir ve inanın onlardan kurtulmak biraz… Hikaye hakkında daha fazla detay vermekten kaçınacağım. Senaryo modu dahilinde ufak bir sürpriz sizleri bekliyor olacak. Orasını da artık siz deneyimlerken görürsünüz. Heyecan verici mi? Kesinlikle!
Kendini Akıllı mı Sanıyorsun?
Gelelim yapay zekaya. Oyunu normal zorluk derecesinde deneyimledim. Legion bu konuda ne iyi ne de kötü bir oyun. Yer yer düşmanların sapıttığı durumlar olmadı değil ancak bunu fırsata çevirmek elbette sizin elinizde. En azından ben bu tarz ufak pürüzlere böyle bakmayı tercih ediyorum. Eğer serinin diğer oyunlarını oynadıysanız yeni oyunda pek sıkıntı yaşamayacaksınız.
Gerçi aranızda Ubisoft’un kontrol şemasına adapte olma zorluğu çeken var mı? Kontroller serinin diğer oyunlarıyla aynı ve üzerine pek bir ekleme yapıldığı da dile getirilemez. Güvenlik, kargo ve haber dronlarını hacklemek, robot örümcekleri kullanmak oyunun bizi zorunlu kıldığı hack sistemleri arasında yer almakta. Özellikle robot örümcekleri kullandığımız bölümler her ne kadar ilk aşamalarda eğlenceli olsa da sonradan bıkkınlık verdiği bir gerçek.
İlginizi Çekebilir: Oyuncu Mause’u Hediye Ediyoruz!
Yeni oyunda gizlilik önemli bir yere sahip. Eğer karakteriniz çatışma konusunda uzman biri değilse mevcut görev pek beklediğiniz gibi sonuçlanmayabilir. Görevler neredeyse birbirinin benzeri şekilde dizayn edilmiş. Binaya sız, hedef konsolu hackle, bilgileri çal veya potansiyel DedSec üyesini kurtar.
Yan görevler ise maalesef bölgeleri ele geçirme kilidiyle korunmakta. Bu görevleri açmak için mevcut bölgede yer alan hack işlemlerini gerçekleştirmeniz gerekmekte. Bölge ele geçirmenin size kazandıracağı tek şey ise daha geniş yeteneklere sahip bir üye… Sizi tatmin eder mi bilemem ancak bu üyelerin mevcut görevleri daha kolay geçilebilir kıldığı bir gerçek. Bölgeleri temizleyip temizlememek ise size kalmış.
Kim? Nerede? Ne Zaman?
Elbette, Watch Dogs Legion’un cazibesinin önemli bir parçası sadece Londra’nın kendisi değil, aynı zamanda onu keşfetmek için kullandığınız perspektifler, yaşamlar. Ubisoft, oyuncuların şehirdeki herhangi bir sivilin yerine geçmesine izin vermek için NPC’den N’yi çıkardı.
Sürekli büyüyen DedSec direniş savaşçıları çetenize Londralı dostları dahil ederek, süper casuslardan sokak sihirbazlarına kadar her türden karakteri oynayarak görevleri üstlenebilirsiniz. Her üye, sosyal çöküşten yarar sağlayan çeşitli grupların Londra’yı postmodern baskısından kurtarma çabalarına yardım edebilecek veya engelleyebilecek türde kendi yetenekleri, statü etkileri, silahları veya araçlarıyla birlikte ekibinize dahil oluyor.
Ufak bir örnek vermek gerekirse; mekanik arıcınız, talep üzerine bir robot kovanını çağırabilir, profesyonel bir ajan çevrede bulunan tüm silahlı düşmanların silahlarını kolunda yer alan bir saat yardımıyla bozabilir. Sonuç olarak, DedSec ordunuz hayatın her kesiminden saçma bir şekilde çeşitli özgürlük savaşçılarından oluşuyor ve sistemin sınırlarını, belirli avantajlarını gidebildiği kadarıyla götürmek sizin elinizde.
Birlikten Kuvvet Doğar!
Ne yazık ki Watch Dogs: Legion’ın hikayesi, oynanabilir geniş kadro kadar ilgi çekici değil. Londra’nın tasvirine ilham vermek için ele aldığı konu fazlasıyla geniş. Hikaye toplumsal sorunlar ve çekişmelerin altından kalkarak ağırlığını ortaya koyamamış.
Watch Dogs: Legion’da genele yayılan bir cila eksikliği var, oyunu standart bir PS4 üzerinden deneyimlerken yer yer doku kayıplarıyla ve kare hızı düşüşleriyle karşılaştım. Ubisoft, ilk gün güncellemesi ile bu sorunları ortadan kaldıracağı bilgisini verdi. Satın almayı düşünen takipçilerimizin tahminen bu hatalara denk gelmeyeceğini düşünüyorum.
Legion’ın sık ve uzun yükleme ekranları oyuncunun canını sıkmıyor değil. Londra büyük bir şehir, eh haliyle ulaşım konusunda da metro ağına ihtiyaç duyabiliyorsunuz. Bir noktadan diğer bir noktaya ulaşım her ne kadar kolay gibi gösterilse de yükleme ekranları bu kolaylığı zorlaştırmak konusunda oldukça profesyonel bir iş ortaya koyuyor.
İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; Ubisoft’un, ”Herhangi Biri Olarak Oyna” anlayışını kesinlikle devam oyunlarında da sürdürmesi gerektiğini düşünüyorum. Karakterlerin derinliği, oynanışa getirdiği farklılıklar ve etkileşimler beni oyunda tutan en büyük etkenlerden biri oldu. Legion biraz hantal da olsa, hevesli bir adımın ilk temsilcisi.
İlginizi Çekebilir: FIFA 21 İnceleme
Ubisoft’un değişikliklere açık olması ve bu konuda girişimlerde bulunması takdire şayan. Peki ya siz daha ne duruyorsunuz? Geleceğinizi geri almaya hazır mısınız? O zaman sizi de DedSec’e davet ediyoruz! Watch Dogs: Legion inceleme hakkındaki düşüncelerinizi ve görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın lütfen.
İnceleme
Watch Dogs: Legion
Watch Dogs: Legion bizlere neler sunuyor? Satın almaya değer mi?
ARTILAR
- Oynanış
- Londra!
- ''Herhangi Biri Olarak Oyna'' Sistemi
- Karakter Çeşitliliği
EKSİLER
- Hikaye
- Yükleme Süreleri
- Araç Sürüş Dinamikleri