İlk Subnautica, en iyi hayatta kalma oyunlarından biri olarak tanımlanabilir. İlk oyun bizi, huzurlu ay manzarasına ev sahipliği yapan bir gezegende mahsur bırakmıştı. Hem hayatta kalmaya çalışıyor hem de gezegenden kaçmanın bir yolunu arıyorduk. Ne yazık ki bu konuda pek başarılı olduğumuz söylenemez. Yeni oyunda ise keskin rüzgarlar ve yoğun kar fırtınaları sizleri bekliyor olacak. İlk oyunda yüzeye yakın yaşama arzunuzu bastırmayı öğrendiniz. Bu oyundaysa, yüzey sizden nefret ediyor ve su en başından itibaren sığınağınız olacak. Tüm detaylarıyla Subnautica: Below Zero inceleme yazımız yayında!
İlginizi Çekebilir: Oddworld: Soulstorm İnceleme
Subnautica: Below Zero İnceleme
Bir gezi planlıyorum. Deniz kamyonuma erzak yükleyeceğim, bir yön belirleyeceğim ve bir buzdağına kamp kurmadan önce cesaret edebildiğim kadar uzağa gideceğim. Öncelikle bir pusula yapmam gerekiyor; Bunu yaparken, ilgi çekici noktaları işaretlemek için bir sürü işaret fişeği de yapabilirim. Yemek tariflerini baş üstü ekranıma sabitlerim ve bazı işçilik malzemelerini almayı umarak bir dalışa giderim, ancak daha derinlemesine keşfettikçe, beyin korteksimin yedek parçalarında ikamet eden duyarlı YZ uyarıcım (sormayın) bana yakınlarda ilginç bir şeyler olduğunu bildiriyor.
Deniz tabanının keşfedilmemiş kısımlarının üzerinde gezinirken boğulmaktan kaçınmak için oksijenimi düzenli olarak dolduruyorum, terk edilmiş bir sualtı bilim karakoluna rastlıyorum ve istihbarat için oradan ayrılmaya karar veriyorum. Aaa burada ilginç bir el işi tarifi var… Bekle! Ben bir gezi planlamıyor muydum? Subnautica: Below Zero, benim teorik deniz kamyonu maceram gibi en iyi planlanmış planların bile genellikle ilginç dikkat dağıtıcı şeylere yönlendirildiği bir su altı hayatta kalma oyunu.
Ömrüm Su Altında Geçti
Siz üssünüzü genişletirken balıklar ve minik saklama dolapları kısa bir süre sonra yerini güvenilir yiyecek tuzakları ve hantal ekipman kapları ile değiştirecek. Hareket kabiliyetinizi ve oksijen kapasitenizi artırdıkça deniz tabanının etrafında yüzmek de kolaylaşacak ve öfkeli leviathan avcıları tarafından saldırıya uğramak her zaman olasılıklar arasında yer alacaktır. Genel olarak sürekli büyüyen bir kaynak merdivenine tırmanırken çevrenize daha fazla hakim olacaksınız ve geliştirmeler yapacaksınız.
Bu sefer yolumuz 4546B gezegenine düşüyor. 4546B yapısıyla artan vergilerin cezalandırıcı bir eki gibi gelebilir size, ancak içerisinde barındırdığı hammaddeler sayesinde bu krizi kokteyl partisine de çevirebilirsiniz. Kesinlikle keşfetmek için güzel bir yer. Kristal buz kütlelerinin altında, mercan kemerlerindeki labirentler arasında ve yanardöner mağara ağları arasında yüzerek üssünüzü geliştirmenize yardımcı olacak değerli hammaddeler bulabilirsiniz. Bir sonraki mağaradaki oksijen bitkilerinin olasılığına karşı boğulma riskinizi tartmak biraz riskli ama emin olun bu sizin yararınıza olacaktır.
Below Zero bazılarınıza zor gelebilir ve kesinlikle madencilikten veya ayrıntılı depolama sistemleri düzenlemekten hoşlanmayanlar için tavsiye edebileceğim bir oyun değil. Yine de güzel manzaralara ev sahipliği yapan bu oyunda kız kardeşinizin kayboluşunun arkasındaki gizemin peşinden gitmek ilginç bir deneyime kapı aralıyor. Ne kadar derinlere inebileceğinize şaşırabilirsiniz. Bu sonsuz okyanusun derinliklerinde çözülmeyi ve keşfedilmeyi bekleyen tonlarca gizem yatıyor. Unknown Worlds, oyuncuyu açıkça yönlendirmeden ilgi noktalarına götürmek konusunda harika bir işçilik ortaya çıkarmış.
Pardon Gözüm Donmuş…
Gizemlerin tam olarak neleri barındırdığı belirtmek istemiyorum, ancak çoğu tasarım açısından harika. Gizemler hem hikayeyi hem de oynanış deneyimini daha da büyüleyici kılan yönlere doğru genişletiyor. Bazı keşiflerin birçok katmanı var. Örneğin eğlenceli bir varlık olan Sea Monkey’i ele alalım. Bu meraklı canavarın aletlerinizden hoşlandığını ve çok yaklaşırsanız onları çalacağını bilmeniz gerekiyor. Oyunun ilerleyen bölümlerinde, Sea Monkey ile dostluk ilişkisi kurabilirsiniz. Bunu sağlamanız durumunda size malzeme getirecektir.
Ayrıca ekipman oluşturmanın (crafting) stressiz olmasını da takdir ettim. İlk oyunda, hemen teknenizdeki bir grup bozuk sistemi onarmakla görevlendiriliyordunuz. Below Zero’da her şey en başından beri olması gerektiği gibi çalışıyor. Odak noktanızı, kendi başınıza keşfetmeye ve istediğiniz şeyi inşa etmeye yönlendirebilirsiniz. Evet, genişleyen bir okyanus var elimizde ancak her alanın tasarımı oldukça farklı, bu da tam olarak nerede olduğunuzu ve orada hangi materyallerin bulunabileceğini (özellikle onları tarayabileceğiniz zaman) bilmenizi kolaylaştırıyor.
Kaybolmaktan korkmayın! Tüm keşifler su altında gerçekleşmiyor. 4546B’ye iniş yaptıktan sonra ana karakterimiz Robin Ayou bize en etkili sürprizlerinden birini sunuyor: yaya keşfi! Zaman zaman karaya çıkıp sizi hangi sürprizlerin beklediğini görebilirsiniz ve bunlar denizde bulduğunuz her şey kadar anlamlı ve beklenmedik olabilir. Uzun zamandır beta sürecinde olan oyun teknik açıdan oldukça pürüzsüz bir deneyim vaat etmekte oyuncuya.
Önce Dalış Eğitimi Almalısınız
Her bir dalışın ne kadar eğlenceli olabileceğini ve keşiflerin ne kadar tatmin edici olduğunu kelimelerle buradan vurgulamak yetersiz kalır diye düşünüyorum. En önemlisi de oyun TÜRKÇE! Evet… Türkçe. Artık Türkçe oyun gördüğümüz zaman sevinir hale geldiğimiz bir dönemde yaşıyoruz maalesef. Below Zero, şimdiye kadar oynadığım en iyi hayatta kalma oyunlarından biri, her karışında keşfetmek isteyeceğiniz bir dünyada oyuncuya özgürlüğün ne kadar etkili ve sonsuz olabileceğini gösteriyor.
Peki ya siz Below Zero hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
İnceleme
Subnautica: Below Zero
Below Zero, her karışında keşfetmek isteyeceğiniz bir dünyada oyuncuya özgürlüğün ne kadar etkili ve sonsuz olabileceğini gösteriyor.
ARTILAR
- İlgi Çekici Hikaye
- Keşfedilmeyi Bekleyen Geniş Bir Dünya
- Tatmin Edici Oyun Süresi
- TÜRKÇE!
EKSİLER
- Düşmanlar Keşfe Engel Oluşturmuyor
- Deniz Tırı Oyunun Amacını Baltalıyor