Bu yazımızda Resident Evil 3 inceleme yazısı ile karşınızdayız! Peki Resident Evil 3 bizlere neler sunuyor? Hadi yeni oyuna hep birlikte daha yakından göz atalım!
İlginizi Çekebilir: Doom Eternal İnceleme
Resident Evil 3 Remake inceleme detayları
Bugün menümüzde fırından taze çıkmış olan Resident Evil 3 Remake var. Geçtiğimiz sene çıkan oyunu Resident Evil 2’nin izinden giden ama içinde farklılıkları da bulunduran bu oyun bakalım bizi tatmin etti mi? Geçmeden önce söylemeliyim ki oyunun orijinalini oynamadım ve bu yüzden 1999 versiyonu ile alakalı bir yorumda veya kıyaslamada bulunamayacağım. İşte karşınızda Resident Evil 3 incelemesi.
Virüs En Çok Raccoon City’i Vurmuş
Oyunumuz bizi 1998 yılının Raccoon şehrine götürüyor, açılışta ana karakterimiz olan dedektif Jill Valentine’nın evinde uyanıyor ve oyuna başlangıç yapıyoruz. Uyanır uyanmaz evimizde FPS modunda bir tur atıyoruz. Ardından telefonumuz çalıyor ve açıyoruz. Ortağımız evden hemen çıkmamız gerektiğini söylüyor. Derken orijinal oyunun da adını aldığı Nemesis duvarın içinden geçme suretiyle bize hoş geldin sürprizi yapıyor.
Karakterimiz her ne kadar kafasına bir şarjör boşaltsa da nafile bizi duvardan duvara vuruyor. Derken bir fırsatla elinden kurtuluyor ve kısa bir kovalaşmanın ardından kendimizi sokağa atıyoruz. Ortağımız ile zombilerden kaçmaya çalışırken kendisi canını veriyor. Biz ise biraz ilerledikten sonra kurtarma helikopterinin geldiğini fark ediyor ve binanın çatısına yöneliyoruz bir kaç zombiyi daha atlatıyor ve çatıya varıyoruz. Oh tam kurtulduk derken Nemesis helikopteri patlatıyor çeşitli cebeleşmelerin ve Hollywood filmi gibi sahnelerin ardından alevlerin ardından çıkageliyor ve tam anlamıyla selamlaşıyoruz.
Neyse ki tam ölecekken oyunumuzun ikincil ana karakteri ve asker olan Carlos ile karşılaşıyoruz ve kendisi bizi kurtarıyor. Ardından demonun başladığı yere metronun oraya götürüyor ve Carlos’un tanıştırdığı komutan bizden yardım istiyor. Böylelikle oyun tam anlamıyla başlıyor.
Oynanış
Aslında önceki oyun ile neredeyse tamamen aynı. Bunu kötü anlamda söylemiyorum yaptıkları mekanikler fazlası ile başarılı ve iyi çalışıyor ve buglara neredeyse hiç rastlamıyorsunuz. Ayrıca keyifli bir aksiyon sistemi var. Oyunun karanlık atmosferine gayet uyuyor.
Benim şahsen bu oyunun oynanışında en beğendiğim olay animasyonlar, vuruş hissiyatı ve parçalanan uzuvlar. Şöyle söyleyeyim zombilerin animasyonları çok iyi vw bir yerden darbe aldıkları taktirde tepkimeyi oraya göre veriyorlar, Kafasından vurursanız başı geriye doğru gidiyor, kollarından veya bacaklarından vurursanız o parçaları kopuyor ve yere düşüyorlar. Aynı zamanda merminin gittiği yeri çok net gözle seçebiliyorsunuz buda vuruş hissiyatını artıran bir yön.
Diğer oyunda olmayan bir güzel şey de kaçınma hareketi. Sola, sağa, öne veya arkaya istediğiniz gibi ufak bir hareketle kaçınıyorsunuz. Bence bu çok başarılı ve güzel bir mekanik olmuş. Önceki oyunda sınırlı olan bıçağımız artık sınırsız yani kırılmıyor. Ayrıca oyunda kayda değer (silah, mühimmat, sağlık paketi gibi) bir şey görürseniz haritayı açtığınızda orada da görebiliyorsunuz.
Oyun genel olarak 30 fps gibi hissettiriyor (şey, en azından PS4 Slim için), kimi zaman artıyor kimi zaman nadir de olsa düşüyor. Bu konuda biraz dengesiz olduğu söylenebilir ama hiç bir zaman oynanmayacak gibi olmuyor. Eksi sayılmaz yani
Bulmacalar
Ayrıca bir diğer keyif aldığım yan bulmacalar. Zaten bulmaca olmayan bir Resident Evil olamaz ama benim kastettiğim mesela çok da önemli olmayan bir kutuyu açmak için olan şeyler. Bir not buluyorsun ve orada gizliden gizliye şifreyi veya şifrenin olduğu yeri belirtiyor tabii burada İngilizce de önemli bir faktör. Lakin normal bulmacalar için aynısını söyleyemeyeceğim. Çünkü genel olarak aynı şey burayı açmak istiyorsan git şuradaki anahtarı al, git buradaki kerpeteni al, git onu al bunu al hep aynı ve farklılık ya da çeşitlilik sunmuyor. Umarım anlatabilmişimdir.
Carlos oynanış
Diğer bahsedeceğim nokta ise ikinci karakter olan Carlos bölümleri olacak. Bu durum hikayeye güzel yedirilmiş mesela bir önceki oyunda iki karakterle ayrı ayrı başlıyor ve aynı şeyleri tekrarlıyorduk (bir iki yer dışında) ve bu durum sıkıcı oluyordu lakin güzel bir çözüm getirmişler. Şahsen bu benim için bir artı oldu. Kısa bir şekilde özetlemem gerekirse olaylara bağlı olarak farklı karakterlerle devam ediyorsunuz.
Carlos’a geçtiğimiz ilk sahne önceki oyunun geçtiği polis departmanı. Bu biraz güzel lakin biraz da acaba üşendikleri için direk önceki oyunu kopyala yapıştır mı yaptılar dedirtti. Her neyse yine de önceki oyundan bazı noktalara gönderme var ve hala şifreleri hatırlıyorsanız kolayca kutuları açabilirsiniz. Bu da güzel bir detay olmuş.
Çeşitlilik ve Bosslar
Ayrıca oyundaki düşman ve mekan çeşitliliği de güzel genel olarak hep farklı mekanlarda geçiyor oyun ve bu mekanların hepsinde farklı bir düşman ile karşılaşıyorsunuz. Yani önceki oyun gibi çoğunlukla aynı mekanlar yerine farklı farklı mekanlara taşınıyor oyun.
Aynı zamanda oyunda 3-4 bölüm sonu canavarı savaşı var, maalesef bir farklılık yok klasik Resident Evil tarzı. (Düşmanın zayıf noktasına vur sürekli aynı yere vur ve onu alt et.)
Karakterimizi sadece bir noktada geliştirebiliyoruz o da envanter kapasitesi. Oyundaki en önemli şeylerden biri olduğundan her bir tanesini geliştirdiğinizde çok mutlu oluyorsunuz. Ayrıca silahlar için de eklentiler bulabiliyoruz. pek bir etkisi yok gibi benim için sadece uzun şarjör etkili oldu.
Zorluk
Üç farklı zorluk bulunuyor: Assisted, Standart ve Hardcore. Açıkçası Standart oynadım ve size de onu tavsiye edeceğim çünkü zorluk genel olarak iyi ayarlanmış çıkan mermi sayısı zombinin zor ölmesi vb. Ayrıca zorluğu sadece aşağı çekebiliyoruz. Yani şurada zorlandım kolaya çekeyim sonra tekrar zor olarak devam ederim gibi bir şey söz konusu değil.
Oyunun Ritmi ve Süresi
İlk dakikasından itibaren hızlı başlayan ve hızlı devam eden aksiyon dozu yüksek bir oyun. Açıkçası beni baymadan oynadım yani akıyor. Tabii bu durumu yapıyorsan oyunun uzun olma ihtimali pek yok ben yaklaşık sekiz saatte bitirdim ve referans olması adına önceki oyunu 12 saate bitirmiştim. Ama bir iki noktada takıldığımdan dolayı biraz uzadı muhtemelen 6.30 – 7.30 saat içinde de bitirebilirsiniz.
Sesler
Gayet başarılı. Zombilerin çıkardığı garip grup sesler, ayak sesleri, silah sesi gibi detaylar gayet başarılı. Sesin nereden geldiğini güzelce ayırt edebiliyorsunuz. Lakin müzikler ile ilgili bir övgüde bulunamayacağım daha dün bitirmeme rağmen aklımda ne bir melodi ne de bir müzik kaldı çünkü. Müzikler sadece o ana uygun sizin nabzınızla oynamak için kullanılıyor. Yani bir Last of us’ın, Witcher’ın, God of war’ın o güzel müziklerini beklemeyin.
Grafikler ve Tasarımlar
Yukarıdaki görsellerde de gördüğünüz üzere oyun gayet başarılı. Kimi zaman çok daha gerçekçi olabiliyor. (Muhtemelen ışıklandırmalardan dolayı.) Zombi tasarımları korkunç ve gerçekçi. Ana karakterlerimiz güzel tasarlanmış, ışıklandırmalar başarılı, yer ve mekan tasarımları olması gerektiği gibi basık, gerici ve korkunç.
İlginizi Çekebilir: Mount & Blade II: Bannerlord Multiplayer İncelemesi
Resident Evil 3 İncelemesi: Sonuç
Baktığımız zaman elimizde pek de uzun olmayan bir oyun var. Ama ne olursa olsun hikayesiyle, verdiği keyifle ve özellikle Survival Horror dediğimiz türün artık son temsilcisi olmasıyla kesinlikle oynanacak bir oyun olmuş. İşte karşınızda Resident Evil 3 inceleme puanları.
Sizde görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından belirtebilirsiniz. Hadi şimdi puanlama kısmına geçelim.
İnceleme
Resident Evil 3
Resident Evil 3 beklediğimizi sunuyor mu?
ARTILAR
- - Grafikler
- - Keyifli Oynanış
- - Keyifli ve oturaklı oynanış
- - Animasyonların gerçekçiliği
- - Carlos bölümleri güzel olmuş
- - Oyunun ritmi genel olarak tepede
- - Türünün son ve başarılı temsilcilerinden
EKSİLER
- - Tek düze bulmacalar
- - Kısa bir oyun
- - Bosslarda sürekli aynı şeyi yapmak
- - Başarılı bir müziğin olmaması