Oddworld: Soulstorm İnceleme – İlk kez 1998 yılında tanışmıştım Abe ile. Çirkin mi çirkin, perişan mı perişan ama bir o kadar da komik ve iyi kalpli bir kahramandı. Aradan yıllar geçti ve geçen bu zamanla birlikte oyunun birçok serisi de beraberinde geldi. En son 2015 yılında çıkan New’n Tasty üzerinden tam beş yıl geçmişti ki, Oddworld bize yeni macerası Soulstorm ile göz kırptı.
Evet sevgili okur, nihayet Oddworld bu ay bizlerle.
Bence 5 yıl beklememize değdi dedirten bu minik dünya, sürprizleriyle beraber geldi. Bölüm ilerledikçe zorlaşan bulmacalar, daha önce bu oyuna girişmemiş arkadaşlar için zor olduğunu tahmin ettiğim kontrol mekanikleri, mekanik zekanın eskisine göre kat be kat artması ve sabrı zorlayan düşman karakterleri.
Tüm bu zorlukların yanında da; öyküsü, harika tasarlanmış ara sinematikleri, görsel detayları ve kendine özgü dünyası ile kendisine bağlamayı yine başardı.
Oddworld: Soulstorm İnceleme
Hatırlıyorsanız, en son bölümde Rapture Farms kontrol altına alınmıştı ve oyun da, Abe ve arkadaşlarının zafer kutlamaları ile başlıyor. Abe, bu kutlama sırasında bir kahinden, gelecekte yaşanacak olan kötü olaylar hakkında bilgi alıyor.
Sligler, bu kutlamanın verdiği refahın yarattığı savunmasız anda mekanı basıyorlar ve yakalanan herkesi köleleştiriyorlar. Peki kimdir bu Sligler? İşte ağızları karides gibi ve yeşil renkliler. Ayrıca Gluckkonların emirlerini yerine getiren askerlerdir. Devam edelim.
İlginizi Çekebilir: Assassin’s Creed Valhalla: Wrath of the Druids DLC İnceleme
Abe, Sliglerin geldiğini fark edince artık bu duruma son noktayı koymak için kötülüğün yuvasına, Soulstorm fabrikasına doğru hayli zorlu bir yolculuğa çıkar. Biz de tam da bu nokta da kahramanımızın kontrolünü alıyoruz.
Fark ettiğim ilk şey, eski mekaniklerin yerini tamamen modern ve çeşitlendirilmiş mekaniklerin almış olması. Yani yine koşuyor, zıplıyor, tırmanıyor, o çok bildiğimiz parmak ucunda sessizce yürüyerek fark edilmememizi sağlıyoruz ama artık bunlara ek olarak molotof kokteyli yapabiliyoruz.
Bunun için farklı taşları bulmamız ve birleştirmemiz gerekiyor. Kim derdi ki, yangın söndürme tüpünden harika bir fener yapalım. Ya da düşmanlarımızı sıkı mı sıkı bağlayacak sağlam bir ip bulalım. Bunların yanında gaz da fırlatalım, mayın da yapalım hatta ve hatta su bombası bile olsun.
Önceki oyunlarda bu kadar materyal yoktu sevgili dostlar. Tabii bu kadar malzemenin kontrollerini ve mekaniklerini de çok iyi bilmek gerekiyor çünkü oyunda asıl önemli olan; bu kadar materyali doğru ve zamanında kullanmanın büyük öneminde yatıyor. Mesela oyunda bazı yerlerde nişan alıp ateş etmek yeterli olmuyor, sektirerek ateş etmemizi keşfetmemiz gerek.
Molotof kokteylini istenilen yere ve isabetli bir şekilde atmak gerek. Yani her bulmacaya ayrı bir strateji geliştirmek gerek. İşte burada şunu düşünmeden edemedim: Adamlar 5 yıl boşuna beklememişler. Ve günün sonunda bizim sabrımızı sınayan bir yolculuk başlatmışlar.
Şunu da belirtmeliyim ki, eğer sona doğru rahat bir final görmek istiyorsanız, kıyıyı köşeyi sürekli kontrol edin. Bölümlerde ne kadar çok Mudokon (köleleştirilen ırk) kurtarırsak o kadar çok karma puan alarak finale güçlü bir şekilde gelirsiniz.
Düşmanlarımız Kim?
Hatırlarsanız Sliglerden bahsederken, Gluckkonlardan emir aldıklarını söylemiştim. Hah işte, bu Gluckkonlar en büyük düşmanımız. Zalim ve gaddarlar.
Tüm fabrikaların sahibi bunlar.
Köleleştirilen tüm ırklar, bu Gluckkon denilen yaratıkların elinde ve onlar tarafından yönetiliyorlar. Bir de sleglerden bahsetmek istiyorum: Bu yaratıklar köpeğe benzeyen ve Sliglerin yardımcıları olan yaratıklardır. Onları önceden hazırladığımız tuzaklara çekerek işlerini bitirebiliyoruz.
Sona Gelirken
Oyunda canımı sıkan bazı detaylar var mesela aklıma gelen ilk şey bariz kamera açısı hataları oldu. Bazı noktalarda önüme gelen objeden dolayı hedefi göremediğim için gerildim doğrusu.
Bir de zıplamaların ve tutunmaların bazen çok güçleştiğini fark ettim. Mesela, Abe’yi bir yere zıplatıp oradan kaçmam gerek ama atlama noktam tam köşeye denk geldiği için, bu noktada bazı sıkıntılar yaşadım.
Bazen de Mudokanlar’ın bir anda kafayı yiyerek kendi kendine hareket edip, ölüme atladıklarına şahit oldum.
İlginizi Çekebilir: Resident Evil Village İnceleme
Günün sonunda sevgili okur, yukarıda bahsettiğim sorunlar, geliştiricilerin müdahalesi ile düzelebilecek şeyler.
Elimizde serinin en iddialı, en iyi ve en zor oyunu var. Zor olduğunu üzerine basa basa söylüyorum zira sabrınız bu amansız yolculuğa çıkacak kadar varsa, bu hikayeyi kaçırmayın derim.
Hele ki uygun fiyatıyla. Neden olmasın!
Peki ya siz Oddworld: Soulstorm inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
İnceleme
Oddworld: Soulstorm
Elimizde serinin en iddialı, en iyi ve en zor oyunu var. Zira sabrınız bu amansız yolculuğa çıkacak kadar varsa, bu hikayeyi kaçırmayın derim.
ARTILAR
- Hikaye
- Atmosfer
- Bulmacalar
- Bölüm Tasarımları
EKSİLER
- Kamera Açısı Bazen Çileden Çıkarabiliyor
- Çeşitli Teknik Sorunlar ve Buglar
ellerine sağlık bülent abi gerçekten şahane olmuş
şahane bir yazı ellerine sağlık Bülent abi
Eline sağlık
Abi harika olmuş okurken çok keyifli idi tebrikler.
Güzel bir yazı Bulent bey elinize sağlık yazılarınızın devamini bekleriz.
Ellerine sağlık abim
Mükemmel bir inceleme olmus bülent abi ellerine sağlık
Kolay gelsin bülent hocam yazınız çok güzeldi teşekkürler.devamı niteliğinde başarılar
Ellerine saglik çok güzel olmuş abi
İyi günler Bülent Bey, günümüzde çocuklarımızın eskiden olduğu gibi dışarıda/sokak birebir oyun oynama imkanı çok olmayınca çare sanal alemdeki oyunlar oluyor. Özellikle bu pandemi sürecinde de çocuklarımızın en etkin eğlence yolu bu dijital oyunlar olması kaçınılmazdır. Ancak ebeveynler olarak çocuklarımızın oynadığı oyunların içeriğinden ve ne tür bir oyun olduğundan çoğu zaman haberdar olamıyoruz. Bülent Gürler Bey’in bu oyunları inceleyip tanıtması bizlerin sorumluluğunu hafifletmiş oluyor, içimiz rahat oluyor. Ayrıca o yaştaki çocukların duygu, düşünce ve heyecan dünyasına göre oyunları seçip tanıtması çok güzel, bu nedenle yazarımıza bir kez daha teşekkür ederim. YouTube kanalındaki korku filmleri ise bize ayrı bir heyecan katıyor.Sağolun, varolun, teşekkürler selamlar.