Bildiğiniz gibi Embracer Group, stüdyo satın alımı dendiğinde akla ilk gelen isimlerden oluyor. Her seferinde bir tanesi ile yetinmeyip de sayıca fazla stüdyoyu bünyesine katmış olan şirket, dün gece bu geleneği bir yenisi ile devam ettirdi. Merkezi Karlstad (İsveç) şehrinde bulunan video oyunu ve medya holding şirketi, Embracer Group Square Enix bünyesindeki Deus Ex, Thief ve Tomb Raider markalarını beraberinde stüdyoları ile satın alıyor.
İlginizi Çekebilir: Ubisoft’un Satın Alım Hazırlığında Olduğu İddia Edildi
Embracer Group Square Enix Stüdyolarını Bünyesine Katıyor
Şu an itibarıyla satın alım açısından anlaşmaya varıldığı ve geriye sadece imzaların atılmasının beklendiği söyleniyor. Basın bildirisinde belirtilene göre, üç yüz milyon dolarlık anlaşmanın en erken Temmuz ve en geç Eylül ayında tamamlanması bekleniyor. Sonrasında ise, dünya genelindeki tüm çalışanları ile Crystal Dynamics, Eidos Montreal ve adı daha sonradan değişecek olan Square Enix Montreal stüdyoları, Embracer Group bünyesine geçmiş olacaklar.
Bununla birlikte, Deus Ex, Legacy of Kain, Thief ve Tomb Raider ve bu stüdyoların satışı devam eden elliden fazla oyunu, Unreal Engine 5 ile geliştirilmesine başlanmış olan Tomb Raider dahil Crystal Dynamics’in aktif olarak üzerinde çalıştığı büyük bütçeli projeler de İsveç menşeli şirketin bünyesine geçmiş olacak.
Bildiğiniz gibi Square Enix, 2009 yılı içerisinde Eidos ve beraberinde Crystal Dynamics stüdyosunu satın almıştı. Her ne kadar bu satın alım sonrasında çıkan Tomb Raider ve Deus Ex oyunları genel olarak beğeni toplamış olsa da, son yıllarda çıkan Marvel’s Avengers ve Guardians of the Galaxy ile ilgili olarak Japonya menşeli yayıncının satış anlamında pek de memnun olmadığını söyleyebiliriz.
Peki satın alım sonrasında, bahsi geçen serilerin geleceği nasıl şekillenecek? Embracer Group tarafından yayınlanan basın bildirisine bakılırsa bu satın alım, bağımsız küresel oyun ve eğlence ekosistemi oluşturma hedefinin bir parçası olacakmış. Bahsi geçen stüdyoların Tomb Raider ve Deus Ex dahil büyük markaların bulunduğu portföyünden ve geniş ve devamlı büyüyen hayran kitlesi olan büyük bütçeli oyunlar yaratma becerilerinden etkilendiğini söyleyen şirket, gelecekte hem bu markaların yeni oyunlarını hem de özgün fikri mülkiyetler göreceğimizi de sözlerine ekliyor.
Square Enix tarafında ise satıştan elde edilen paranın, şirketin dijital eğlence alanındaki temel faaliyetlerinin gelişimini hızlandırarak, değerini arttıracak olan kaynakların daha etkin bir şekilde dağıtılarak, küresel iş çehresindeki değişime adapte olmasına yardım edecekmiş.
Blok zincirinin yanı sıra, Square Enix yapay zeka ve bulut alanlarını da keşfetmeyi planlıyormuş. Bu, aynı zamanda geçtiğimiz yıl içerisinde açıklanan ve orta vadeli iş stratejisinin bir parçası olarak iş yapısını en uygun şekle getirme anlamı da taşıyormuş.
Bildiğiniz gibi Square Enix, blok zinciri, bulut ve yapay zeka teknolojisinin kullanışlı olduğunun kanıtlandığı MMO ve mobil oyun geliştirilen Japon stüdyolarında devasa bir büyüme görmüştü. Her ne kadar batılı stüdyolar da şirket için kâr sağlamış olsa da, hem stüdyoları işletmek hem de oyunları finanse etmek işin içine girdiğinde, geri dönüşlerin hayal kırıklığı olduğunu düşünmüştü.