Polonyalı geliştirici Techland, birinci şahıs zombi oyunu Dead Island da dahil olmak üzere yirmi yılı aşkın bir süredir oyunlar geliştiriyor ancak yenilikçi bir seri olan Dying Light’a kadar hakkında pek konuşulmaya başlanmadı. CD Projeckt Red veya Guerrilla Games gibi… Kıyamet sonrası, açık dünya aksiyon rol yapma oyunu DL kendisine çok sayıda özel hayran kazandırdı. Dying Light 2: Stay Human İnceleme yazımız yayında!
Hatta son yedi yılın en iyi zombi oyunlarından biri olarak değerlendirilebilir. Stüdyo, Dying Light 2’nin 2021’in sonundan 2022’nin başına kadar ertelendiğini duyurarak büyük bir öfke patlamasına yol açmıştı ancak sonuca baktığımızda açıkça fayda sağladığı için bu ertelenmenin gerçekleşmesine sevindim. Dying Light 2: Stay Human, ilk oyunda sevdiğimiz birçok elementi alarak ve o elementleri on kat daha iyi harmanlayarak bizlere sunuyor.
Dying Light 2: Stay Human İnceleme
Oyunu Techland’in tarafıma gönderdiği PlayStation 5 koduyla deneyimledim. İlk göze çarpan detay Dying Light gibi, bu devam yapımı da esasen bir zombi aksiyon-hayatta kalma oyunu ancak çok daha fazla kapsamlı, derin ve geniş karakter skalasına sahip. Harran’daki olayların üzerinden biraz zaman geçmiş ve manzara, dünyanın dört bir yanına dağılmış küçük yerleşim yerleriyle daha da parçalanmış duruyor.
Karakterinizi başlangıç noktasının yakınında büyük bir şehir olan ”The City” bölgesinde kayıp kız kardeşini soruştururken buluyorsunuz ve zamanınızın büyük bir çoğunluğunu da burada geçiriyorsunuz. Genellikle yerleşim yerleri arasında mal veya bilgi teslim etmek için seyahat eden bir Pilgrim olan Aiden olarak oynuyorsunuz. Hikayede birçok seçim ve dönüm noktası sizleri bekliyor olacak.
Nereye Gideceğine Dikkat Et
Seçimleriniz haliyle hikaye ve karakter gelişimlerini direkt olarak etkileyecek. Bu kapsamlı hikayeyi hızlı bir şekilde tamamlamak için ana görevden bir diğer ana göreve gitmeyi seçebilirsiniz (ki bu en az 20 saat sürecek) veya yan görevleri, zula avlarını ve tesadüfen karşılaştığınız diğer birçok küçük görevi de serüveniniz boyunca tamamlayabilirsiniz. Sizlere tavsiyem yan görevleri tamamlayarak hikayede ilerlemeniz.
Bu muhteşem dünyayı ve içerisinde barındırdığı insanları derinlemesine tanımanın en basit yolu her şeyi tamamlamaktan geçiyor. Saatlerimi gömmeme rağmen hala yarım kalan birçok görevim mevcut. Siz düşünün… Yapım içerisinde barındığı görevlerle sizi uzun bir süre oyalayacaktır. Bağlılığınız, hikayenin gidişatını, her grubun tavrını, hatta The City’nin görünüşünü ve verdiği hissi bile değiştiriyor.
Mesela Hayatta Kalanların yanında yer alırsanız, çatılarda daha kolay dolaşmanıza yardımcı olacak kılavuzlar elde edebilirsiniz. Barış Muhafızları’nı tercih ederseniz, virüslü ve diğer tehditleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için ele geçirdiğiniz bölgelerin etrafı çeşitli tuzaklar ve savunmalarla donatılır.
Tüm bunlar oyunu nasıl oynamak istediğinize göre şekilleniyor. İçerisinde bulunduğunuz dünyanın değişimine tanık olmak farklı bir his uyandırıyor. Oyun ayrıca zamanlanmış bir gündüz ve gece döngüsüne sahip. Bazı görevlerin gece, bazılarının gündüz tamamlanması gerekirken, birçoğu sizin tercih edeceğiniz bir zamanda tamamlanmayı bekliyor olacak.
Gün içinde birkaç tane zombiyle karşılaşmanız olası ancak geceleri sokaklar kesinlikle onlarla dolup taşıyor. Öte yandan, dışarısı aydınlıkken bir iç görevle uğraşmayı seçerseniz, binaların iç kısımları (karanlık bölgeler) çok daha fazlasına ev sahipliği yapıyor olacak. Gündüz/gece döngüsü oldukça hızlı işliyor. En küçük yan görevlere bile gece gündüz döngüsünden ötürü farklı bir strateji ve planlama ile yaklaşım göstermeniz gerekebilir.
Neye Göre Dost? Kime Göre Düşman?
The City’de seviyeniz ilerledikçe, en temel düşmanların bile güçlendiğini fark edeceksiniz. Oyun, denge kurma konusunda oldukça ince bir işçilikle tasarlanmış. En düşük zorlukta bile yer yer zorlandığınızı hissedebilirsiniz.
Sonuçta bir yandan bu bir RPG oyunu! Her silahın belli bir hasar derecesi var. Hangi silahı nerede kullanacağınıza siz karar vereceksiniz. İlerleyen bölümlerde mevcut silahlarınızın düşmanlara hiç bir etkisi olmayacaktır. Geliştirmelere ve kişiselleştirmelere önem vermelisiniz. Silahlar Stay Human’da çok daha bol ve daha detaylı kişiselleştirilebilir.
Ayrıca, sınırlı bir ömre sahip oldukları için bulunan hiçbir silaha fazla bağlanmamanızı öneririm. Aynı şey, daha iyi versiyonlar için her birini değiştirdikçe yeteneklerinizi ve zırh derecenizi artıran giysi ve teçhizat için de geçerli. Yol boyunca kendinizi güçlendirmek veya iyileştirmek için aksesuarlar ve sarf malzemeleri de geliştirmeyi unutmayın lütfen.
Bununla birlikte, beceriler belki de oyunda en fazla dikkatimi geçen yeniliklere ev sahipliği yapıyor. İlk oyunda, koşma veya dövüşme gibi farklı yetenekleri artan miktarlarda geliştirebiliyordunuz. Stay Human’da geleneksel bir RPG XP sistemi, dövüş ve parkur için yetenek ağacına dayalı tamamen yeni beceriler sunmanıza olanak tanıyor.
Ayrıca, GRE inhibitörleri bulursanız veya verilirse, sağlığınızı veya dayanıklılığınızı artırabilirsiniz. Bunu yapmak, koşarken, tırmanırken veya dövüşürken yalnızca daha fazla vuruş yapmanızı veya daha uzun süre dayanmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda her iki beceri ağacında satın alabileceğiniz olası eylemleri de genişletir.
Dying Light 2: Stay Human, ilk oyunun parkur mekaniği üzerine mükemmel bir şekilde inşa edilmiş ve size The City’de daha hızlı, daha akıcı ve daha sezgisel bir oynanış sunuyor. Sadece sol kontrol çubuğu ve R1 tuşu ile tüm oyun boyunca kolayca koşabilir, zıplayabilir ve tırmanabilirsiniz. Oyun sizin için zor işlerin çoğunu yapıyor, ancak her zaman kontrolün sizde olduğunu da hissettiriyor.
Tarafını İyi Seç!
Oyunun başlangıcında, dayanıklılığın yetersizliği nedeniyle fazla tırmanamayacağınız veya uzun süre bir şeylere tutunamayacağınız için oynanış biraz sinir bozucu olabilir ancak bu durumu kısa sürede aşıyor ve oynanışın size sunduğu güzellikleri tadıyorsunuz. Sadece sabredin… Dövüş dinamikleri iyileştirilmiş ve daha sezgisel hale getirilmiş.
Esas olarak oyun daha çok yakın dövüş tabanlı ilerliyor ancak daha sonra menzilli silahlara da erişebiliyorsunuz. Kontroller videolarda gözüktüğü kadar karmaşık ve zor değil. Tek veya iki elle kullanılan bir silahı sallayabilir, iyi bir zamanlama ile blok yapabilirsiniz. Ayrıca, kilidi açılmış beceriler ile yakın dövüşlere ekstra hareketler ekleyebilir ve sonunda kendinizi lezzetli bir ölüm dansının içinde bulabilirsiniz.
Silahlarınıza özel modlar ekleyebilir ve özellikle ateş efektleri olmak üzere daha da abartılı öldürüş stilleri elde edebilirsiniz. İlk oyunda olduğu gibi bu oyunda da co-op desteği sunuluyor ancak co-op inceleme aşamasında aktif olmadığı için maalesef yorum yapamayacağım. Söz konusu özellik 4 Şubat aktif edilecek. Arkadaşlarınızla beraber bu enfes hikayeyi deneyimlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Gelelim grafiklere. Dying Light 2: Stay Human, görsellik söz konusu olduğunda nesiller arası gelişimin küçük bir kurbanı olmuş. Oyun bir bütün olarak harika görünüyor ancak PlayStation 5 sürümü görsel olarak daha çok cilalanmış bir PS4 oyunu gibi hissettiriyor. Karakter modelleri ve manzaralar harika ancak iş doku kalitesine ve modellemelere gelince oyun biraz beklentilerimin altında kaldı diyebiliriz.
PlayStation 5’in tam gücünden yararlanılmadığı açık ve net bir şekilde ortada. PlayStation 5’te çözünürlük, kalite, performans olmak üzere her biri kendi benzersiz ön ayarlarına sahip üç mod arasından seçim yapabilirsiniz. Çözünürlük modu, net ve keskin ayrıntılarla mükemmel görünen eksiksiz bir 4K deneyimi sunuyor. Ancak, saniyede 30 kare hızında çalışıyor ve bu kadar hızlı tempolu bir birinci şahıs oyununda bu ayarı tercih eder misiniz bilmiyorum.
Gecemi Aydınlatan Kara Melek
Kalite modu, 4K çözünürlüğü Full HD/1080p ile değiştiriyor ancak ışın izlemeli aydınlatma desteği (Ray Tracing) ve “diğer görsel geliştirmeler” ekliyor. Yine de kare hızı keza aynı şekilde 30 fps’de takılı kalıyor. Son olarak şimdiye kadarki favori modum, TV’nizin veya ekranınızın özelliklerine bağlı olarak kare hızını 60 fps ve ötesine çıkaran Performans modu. Bu mod üzerinden oyunu 60 fps deneyimleyebilirsiniz.
Garip bir şekilde, gece sahnelerinde ve karanlık bölgelerde oyunu grafiksel kalite açısından uçuracağını düşündüğüm HDR (yüksek dinamik aralık) desteği oyunda hiç yok. Bunun stilistik olarak iyi bir nedeni olduğu düşüncesindeyim. Sonuçta oyunu ben geliştirmiyorum…
Dying Light 2: Stay Human, Techland’in yapmak istediği hemen hemen her şeyi başarıyor. Yapım Dying Light’tan daha büyük, daha cesur ve çok daha hırslı bir yapıya sahip. The City, yapılacak şeylerle dolu devasa bir açık dünya ortamı sağlarken, dallara ayrılan hikaye, birden fazla tekrar yapmam için içimi kemirtecek derecede kaliteli.
Oyunun belki de en önemli yönü, oynamanın son derece eğlenceli olması. Kentsel üst erişim noktalarından geçiş ile parkur mekaniği tek kelimeyle mükemmel. Yakın dövüş, bu sefer virüslü kişilerle karşılaşmaları çok daha erişilebilir hale getiriyor ve görülecek ve deneyimlenecek o kadar çok şey var ki, mutlu bir şekilde keşfetmek için saatlerinizi gömebilirsiniz.
Ah az kalsın unutuyordum; Oyun TÜRKÇE! Türkçe dil desteği ile Stay Human’ın hikayesini büyük bir zevkle tadabilirsiniz sevgili Turuncu Levye takipçileri. Peki siz Dying Light 2: Stay Human inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıda yer alan yorumlar sekmesinden bizlerle paylaşmayı unutmayın.
İnceleme
Dying Light 2: Stay Human
Dying Light 2: Stay Human, Techland'in yapmak istediği hemen hemen her şeyi başarıyor. Yapım Dying Light'tan daha büyük, daha cesur ve çok daha hırslı bir yapıya sahip.
ARTILAR
- Parkur Mekaniği Sezgisel ve Eğlenceli
- Yakın Dövüş Bir FPS İçin Oldukça Tatmin Edici
- Yüzlerce Yan Görev ve Etkinlik
- Dallanıp Şekillenen Hikaye Yapısı
- Türkçe Dil Desteği
- Optimizasyon Ayakta Alkışlanacak Kalitede
EKSİLER
- Grafikler Yeni Nesil Konsollarda Tatmin Edici Değil
- İlk Oyun Kadar Korku Ögeleri Barındırmıyor
Dying Light 2: Stay Human Fiyatı
En uygun fiyat için pek çok siteden bilgi alıyoruz..