Assassin’s Creed Mirage İnceleme

Assassin's Creed Mirage, başarılı atmosferiyle dokuzuncu yüzyıl Bağdat'ının kapılarını açıyor.

Assassin’s Creed dendiğinde birçok oyun severin aklına elbette ilk üçleme ve sonrasında gelen oyunlar geliyor. Öyle ki Assassin’s Creed yarı açık dünya, gizlilik ve stratejinin ön planda olduğu bir suikastçı oyunundan ibaretti ancak son üçleme seriyi bir anda açık dünya aksiyon rol yapma oyununa çevirmişti. Elbette son üçleme de Ubisoft’a büyük başarılar kazandırdı ve seriye uzak pek çok oyuncuyu seriye çekmeye başardı ancak hâlâ son üçlemeye baktığımda Assassin’s Creed markası altında çıkarılmış oyunlar olduklarını kabul edemiyorum. Sayısız Assassin’s Creed oyunuyla hissettiğimiz duygular ve hikâyelerin son üçlemede bulunduğunu düşünmüyorum. Üstelik ben de bunu son üçlemeye yüzlerce saatini gömen biri olarak söylüyorum.

En nihayetinde Ubisoft da bu durumun farkında. Evet, belki de lineer Assassin’s Creed oyunlarının geliştirme süreci son üçlemedeki devasa dünyaların yanında oldukça kolay kaçıyor olsa da şirketlerin popülarite üzerinden ilerlemeleri oldukça normal. The Witcher 3’ün sektördeki başarısı bu serinin gidişatını da etkilemiş olsa da artık piyasada gerçekten fazlasıyla benzer türde oyun olmaya başladı ve ben ve benim gibi oyun severler lineer oyunları özlemeye başladı. Hâl böyle olunca Ubisoft aslında elindeki formülü çok da bozmadan, eski tip bir Assassin’s Creed oyunu geliştirme kararı aldı ve bu kararı takriben Assassin’s Creed Mirage duyurusu geldi.

Pek çok kesim duyurudan beri bu oyuna bir “ara oyun” veya “DLC” gözüyle bakıyor ancak bu oyuna bu muamelenin yapılabilmesi için son üçlemeden önceki tüm Assassin’s Creed oyunlarını da aynı kefeye koymak gerekiyor. Son üçleme gerçekten o kadar büyük dünyalar ve hikâyeler sunuyordu ki, Ubisoft “Tamam, artık özümüze dönüyoruz.” dediğinde artık o başarılı formül yalnızca oynayıp kenara atılacak bir oyunmuş gibi düşünülmeye başlandı. Öyle ya da böyle, tüm bu söylenti ve düşünceler arasında Assassin’s Creed Mirage’in çıkış haftası geldi çattı. Ubisoft’un sağlamış olduğu kod sayesinde oyuna erkenden erişme imkânı yakaladık ve sizler için inceledik. Tüm detaylarıyla Assassin’s Creed Mirage inceleme yazımız yayında!

Assassin’s Creed Mirage İnceleme

Yukarıda da belirttiğim gibi Assassin’s Creed serisi son üçleme ile seriyi bu denli özel kılan özelliklerini kaybetmişti ve üçleme bana serinin özündeki hissiyatları hissettirmeyi başaramıyordu. Oynadığım süre boyunca ise Assassin’s Creed Mirage gerçekten de Ubisoft’un söylemini doğruluyor ve o eski Assassin’s Creed hissiyatını yakalamayı başarıyor ve gerçek anlamda bir gizlilik oyunu oynadığımızı hissettiriyor.

Çalıya geçip ıslık çalıyor, muhafızların dikkatini kısa süreliğine dağıtıyoruz. Herkesi tek tek nasıl indirebiliriz diye farklı stratejiler deniyoruz, karanlık yerlere saklanıyoruz. İnsanların arasına gizleniyor, hikâyemize dair yeni detaylar öğreniyoruz. Bu kesinlikle son üçlemede olmayan bir duygu. Yarınlar yokmuşçasına koşmak, sağa sola balta ve mızraklar sallamak benim için kabak tadı vermişti ve Assassin’s Creed Mirage tam zamanında hızır gibi yetişerek seriye yeniden can veriyor.

Yıllar Sonra Seri Köklerine Dönüyor

Ubisoft daha oyun başlar başlamaz bu hissiyatları oyuna geçirmeyi başarıyor. Ana karakterimiz Basim daha Hidden Ones tarikatına girmemiş, suikastçılıktan zerre anlamaz hâlde kendisini Bağdat’ta buluyor ve oyunun bu noktada bizlere sunduğu ilk görevler yankesiciliğin nasıl yapılacağına, muhafızların nasıl gizlice öldürülebileceğine ve bir mekândan nasıl gizlice bir şeyler çalabileceğimize odaklanıyor. Eğer son üçlemeye alışmış ve Ubisoft’un bu oyunda ne sunmaya çalıştığını daha önce duymadıysanız, Basim’in elinde en ufak bir hançeri bile yokken saldırmaya çalışır ve muhafızların çeşitli fantezilerine maruz kalabilirsiniz. Daha incelemenin oldukça başındayız ama evet, Ubisoft o aradığımız ve özlediğimiz Assassin’s Creed deneyimini nihayet bizlere sunmayı başarıyor ve bunu gerçekten oyuna başlar başlamaz fark ediyorsunuz.

Assassin's Creed Mirage İnceleme

Assassin’s Creed Mirage’de gölgelerde dolaşmak ve şehir içinde bile aslında fark edildiğinizi sanacağınız anlarda saklanmayı başarabilmek gerçekten fazlasıyla iyi hissettiriyor ve oynadığım süre boyunca son üçlemedeki alışkanlıklarımı bir kenara bırakmak o kadar kolay oldu ki, kendimi Bağdat’ın kalabalığında bile gizlenmeye çalışırken buldum. Uzun zamandır ilk kez bir Assassin’s Creed oyunu, serinin ilk günlerine benzer şekilde yeniden gerçek bir gizlilik macerası deneyimliyormuşuz gibi hissettiriyor.

Bağdat’a Yolculuğa Hazır mısınız?

Oyunların bizlere sağlayabildiği keşif hissinden gerçekten büyük haz alıyorum. Eğer bir ortam, bir şehir veya bir bölge kaliteli bir şekilde yansıtılabildiyse orayı keşfetmek bana en az orayı gerçek hayatta seyahat etmiş kadar keyif verebiliyor. Fakat buradaki asıl nokta bunu nasıl ele aldığı ve oyuncuyu yorup yormayacağı. Son üçleme bizleri İngiltere’nin uçsuz bucaksız manzaralarından Yunanistan’ın tarih kokan sokaklarına ve Mısır’ın piramitlerine götürmüştü fakat bu haritalar ve bölgeler o kadar büyüklerdi ki, oyunun büyüklüğü de hesaba katılınca bir noktadan sonra keşif hissi aynı bölgenin farklı varyasyonunu ziyaret ediyormuş gibi hissettiriyordu.


İlginizi Çekebilir: EA SPORTS FC 24 İnceleme


Assassin’s Creed Mirage, seriyi köklerine döndürmekle kalmayıp yaşam dolu, keşfedilmesi keyifli ve merak uyandırıcı, aynı zamanda yoğun ve kalabalık bir Bağdat şehrini bizlere sunuyor. Bir haritayı dolu dolu yapmak için sayısal olarak büyütmek doğru değil. Ubisoft, son üçlemeden daha küçük bir haritayı o kadar yerinde kullanmış ki, oynarken aslında daha küçük olduğunu hissetmiyorsunuz. Bağdat şehri haritayı büyütmek amacıyla içinin doldurulmadığını, tam aksine ince eleyip sık dokunan bir işçiliğe sahip olduğunu gösteriyor. Bir görev için haritanın bir ucundan bir ucuna uzunca yol almak yerine, hikâyenin ve oyunun sunduğu maceranın uç noktalarından kopmadan, çeşitli angaryalara girmeden, yalnızca Bağdat’ın kalabalık sokaklarından, yoğun çarşısına ve birbirine bağlı çatıları üzerinden gideceğiniz yere gidebiliyorsunuz.

Assassin’s Creed Mirage’de Bağdat sokaklarında rahat rahat dolaşmak da pek kolay değil. Yenilenen aranma seviyesi sistemi sayesinde son üçlemedeki gibi bölgelerde ve girmemeniz gereken yerlerde muhafızları öldürerek rahat rahat dolaşamıyorsunuz. Ne kadar çok sorun çıkarırsanız oyun, okçular ve aşırı güçlü ağır muhafızlar gibi daha fazla düşmanı üzerinize salıyor. Üstelik aranma seviyeniz muhafızları atlattığınızda azalmıyor ve siviller sizi gördüklerinde tepki gösteriyor, insanların içinde sizi işaret ediyor ve muhafızlara haber veriyor.

Aranma seviyenize bağlı olarak şehir de ayrı bir dinamiğe sahip. Aranma seviyeniz arttıkça yaşanan bu durumların yanı sıra şehrin dört bir köşesine Basim’in aranıyor afişleri asılıyor. Bu afişleri buldukça yırtabiliyorsunuz ve her yırttığınız afiş başına bir aranma seviyeniz azalıyor. Afişlerin yanı sıra bazı noktalarda belli miktar rüşvet vererek de o bölgedeki aranma seviyenizi azaltabiliyor veya tamamen kaldırabiliyorsunuz. Kısacası, Assassin’s Creed Mirage’da muhafızların peşinize düşmesi tıpkı bir meydan okuma gibi hissettiriyor ve pek çok yönden seriye o klasik Assassin’s Creed hissini geri getirmeye yardımcı oluyor.

Bağdat içerik yönünden de oldukça zengin. Bağdat’ın dört bir yanında az önce bahsettiğim aranıyor posterlerinin yanı sıra bulabileceğimiz, toplayabileceğimiz ve etkileşime geçebileceğimiz eserler, tarihi yerler, gizemli parçalar ve daha sayısız içerik bulunuyor. Oyun son üçlemede olduğu gibi sizi yan görevden yan göreve sokarak odağınızı kaybettirmiyor, tam aksine hızlıca tüketilebilecek ve isterseniz yapabileceğiniz ve toplayabileceğiniz içerik ve etkileşimler sunuyor. Üstelik bu içerikler öyle güzel yerleştirilmiş ki, birçoğuna erişmek için oyun âdeta parkur yeteneklerinizi sınıyor ve oyunun parkur anlamında ne kadar geliştiğini de gözler önüne seriyor.

Savaş Sistemi ve Yapay Zekâ

Assassin’s Creed Mirage’deki savaş sistemi son üçlemede Ubisoft’un başardığı temeli baz alıyor. Özellikle Odyssey ve Valhalla’daki aşina olduğumuz savaş mekanikleri Assassin’s Creed Mirage’de de aynen kullanılıyor ancak düşman seviyeleri ve hasar sayıları, sağlık çubukları, ekrana çıkan karşı koyma ve kaçınma ipuçları oyundan kaldırılmış. Bunların kaldırılması oyuncuları savaş sisteminin daha da kolaylaştığını düşündürebilir ancak tam aksine daha kompakt yapısı sayesinde hamlelerinizi doğru seçmeniz gerekiyor. Son üçlemede olduğu gibi kalabalık düşman gruplarının arasına dalmak ölüm fermanınızı yazmanızla eş değer sayılabilir çünkü Assassin’s Creed Mirage büyük ölçüde tekli karşılaşmalara odaklanıyor ve kaçınma ve savuşturma yeteneklerinizi ön planda tutmanızı istiyor.

Yapay zekâ da özellikle son dönemde oynadığımız oyunlara nazaran bana yeterli düzeyde hissettirdi. Düşmanlar size karşı konumlanırken çok daha doğal hareketler sergiliyorlar fakat elbette eksi yanları da yok değil. Assassin’s Creed Mirage geliştiriciliğini üstlenen Ubisoft ekibi Ubisoft Bordeaux, gizliliğin eğlenceli olmasını sağlamak için düşman yapay zekâsını ve etkileşimlerini nasıl geliştirdiklerinden bahsetmişti. Özellikle de Valhalla’nın ardından Mirage’e girerseniz, ekibin bahsettiği noktaları daha iyi hissedebiliyorsunuz. Peki eksik tarafları neler? Bana kalırsa belki de oyunun gizlilik yönünü daha da kolaylaştırmak için bazı açıklar bırakılmış. Örneğin çoğu zaman çalıya gizlenip ıslık çalarak avımı ayağıma çağırıyordum ve bunu ikili düşman gruplarına karşı yapıyordum. Bu ikili gruptan biri yanıma geldiğinde onu çalıya çekip öldürmeme rağmen diğerinin görüş açısında olsam da tıpkı görmemiş gibi davranıyordu. Ayrıca zaman zaman şehir içinde atlattığım muhafızlar, hâlâ aramaya devam ederken bazen hiç olmayacak yollara ve çatılara sapıyorlardı. Yine de savaşların genelini baz aldığımda yapay zekânın yeterli seviyede olduğunu söyleyebilirim.

“Başarısızlık Başarının Gerekli Bir Parçasıdır”

Assassin’s Creed Mirage temel olarak Samarra’daki anarşi sırasında 9. yüzyıl Bağdat’ında geçiyor ve Basim’in sokak hırsızlığından barış ve özgürlük için savaşan Assassin Brotherhood’un tam teşekküllü bir üyesine geçişini anlatıyor.

Burada örneği yine son üçleme üzerinden vereceğim çünkü özellikle lineer bir oyun görmemişken, bir karakterin gelişim evrelerini de görmeyeli uzun zaman olmuştu. Assassin’s Creed Mirage en başından sonuna kadar Basim’in gelişimini konu alıyor. Oynarken Basim’in gerçek anlamda geliştiğini hissedebiliyoruz.


İlginizi Çekebilir: The Crew Motorfest İnceleme


Oyun daha en başında, incelemenin başlarında da belirttiğim üzere Basim’i en ufak bir yeteneği ve hançeri dahi olmadan önümüze sunuyor. Bu sayede biz de tıpkı Basim gibi yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı sıra sıra öğreniyoruz. Esasında bu yöntemden çok memnunum fakat oyunun başlarında hiçbir şey yapamıyor oluşumuz, oyunun geri kalanı hakkında tam anlamıyla bilgi sağlamıyor ve bu da oyuncuyu oyunda tutma konusunda başarılı bir seçim değil. Herkesin bildiği gibi sırf bu nedenle birçok geliştirici ekip, oyunun başlarında karakterin oldukça güçlendiği bir sekansı oynatıp, daha sonra en başa dönmeyi tercih ediyor ki bu benim başarılı bulduğum bir formül. Sürükleyiciliği ve merakı daha da artırmak için tercih edilebilirdi diye düşünüyorum.

Investigation adındaki sistem de oyunun lineer yapısına oldukça iyi yedirilmiş. Menü sekmeleri arasında yer alan Investigation sekmesinde hikâyenin o anki gidişatına yönelik ilerlemelerimiz tıpkı bir dedektifin raptiye dolu panosu gibi bu ekranda yer alıyor ve bir dizi vaka arasındaki ilerlememizi ve ilerleme yolumuzu görüntüleyebiliyor ve seçimler yapabiliyoruz. Burada kullanılan teknik çok yeni bir teknik değil elbette ama oyunun yapısı ile oldukça uyumlu ve lineer bir oyunda ilerleyişe tamamen sadık kalmadan kısmi özgürlüğün sağlanması noktasında da önemli bir rol oynuyor.

Grafikler, Seslendirmeler ve Buglar

Assassin’s Creed Mirage, grafik anlamında son üçlemenin, özellikle de Valhalla’nın biraz daha üstüne koymayı başarmış. Oyun bazı alanlarda gerçekten çok iyi gözüküyor ama grafiklerin beklediğimden düşük gözüktüğünü düşündüğüm yerler de vardı. Bu durumun tam olarak neyden kaynaklandığını bilmiyorum ama grafik konusunda çok detaycı biri olmadığımdan, beni asıl tatmin eden şey daha çok atmosfer oluyor ve Bağdat o kadar etkileyici görünüyor ki, bazen yüksek bir yere tırmanıp etrafı usulca seyretmeniz bile oyunun atmosferinin ne kadar başarılı olduğunu görmenize yetiyor.

Mimik ve seslendirme konusunda da oyun oldukça başarılı. Birebir sohbetlerdeki kamera açılarında daha yakından fark edebileceğiniz üzere karakter yüz animasyonları artık çok daha akıcı ve canlı hissettiriyor. Ayrıca seslendirme konusunda da oyun oldukça başarılı bir seslendirme kadrosuna sahip. Basim’i Sonic filminden tanıdığımız Lee Majdoub seslendirirken, Roshan’ı ise Expanse’deki Avarasala karakterinden tanıdığımız Shohreh Aghdashloo seslendiriyor.

Buglar oyundaki kanımca en büyük problemlerden biri. Oyun kıran veya ciddi anlamda rahatsız eden buglara rastlamadım, öyle ki denk geldiklerimin neredeyse tamamı görsel buglardı ama bunların sayısı gerçek anlamda fazlaydı. Dar mekânlardayken görsel iç içe geçme sorunları, Bağdat’taki halkın zaman zaman nesnelerin içinden geçmesi gibi bir dizi görsel bug, oyun deneyiminizi baltalamasa da ne yazık ki mevcut. Bunun yanı sıra oyun performans anlamında oldukça iyi çalışıyor. Konsol performansı gayet iyiyken, PC tarafında da oldukça optimize bir oyun deneyiminin sizleri beklediğini söyleyebilirim.

Assassin’s Creed Mirage, 5 Ekim tarihinde PC, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One ve Xbox Series XlS platformlarına çıkışını gerçekleştirecek. Ön sipariş verenler, Ubisoft Connect platformundan aldıysa bu gece 02.00’de, Epic Games platformundan aldıysa yarın öğlen 13.00’te, konsollardan aldıysa bu gece 00.00’da oyuna erişebilecek.


İlginizi Çekebilir: ASUS ROG Ally İnceleme


Özetlemek gerekirse son üçlemenin büyüklüğü ve bitmek bilmeyen yapısı artık sizi bunalttıysa ve vaktinizi bu kadar büyük oyunlara ayıramıyorsanız, hem lineer yapısı hem de görece küçük ama canlı Bağdat ve Assassin’s Creed Mirage serinin köklerinde yaşadıklarınızı tekrar yaşatmak için sizleri bekliyor. Oyun hakkındaki görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili Turuncu Levye takipçileri.

İnceleme

Assassin's Creed Mirage

8 Puan

Ubisoft, Assassin's Creed Mirage ile son üçleme öncesi Assassin's Creed yapısını yeniden canlandırıyor.

ARTILAR

  • Atmosfer
  • Seslendirmeler ve Müzikler
  • Optimizasyon

EKSİLER

  • Eskimeye Yüz Tutmuş Görevler
  • Görsel Buglar

Editörün Puanı

  • Editörün Puanı 8

Assassin's Creed Mirage Fiyatı

En uygun fiyat için pek çok siteden bilgi alıyoruz..

En Uygun Fiyat

₺849
Exit mobile version