Warner Bros.’un geliştiriciliğini ve yayıncılığını üstlendiği, uzun yıllar sonra Gotham şehrine döneceğimiz Gotham Knights nihayet yarın çıkışını gerçekleştiriyor. Süper kahraman oyunlarına olan açlığımız son dönemde yavaş yavaş yerini doymuşluğa bırakmış olsa da Gotham’ın yeri benim gibi herkeste elbette başka. Batman Arkham serisinin hem bizlere hem de oyun sektörüne olan etkileri tartışılmaz olsa da bu sefer Gotham’a aynı geliştiriciler aracılığıyla gitmiyoruz. Bunun üzerine oyunun co-op destekli bir oynanış sunacak olması da “Acaba yeni bir Marvel’s Avengers faciası mı olacak?” sorularını beraberinde getirmişti.
Warner Bros. oyunu ilk tanıttığı dönemden bu yana oyunun co-op tarafını gözler önüne serse de Batman’in ölmüş olduğu bir evreni konu alacak oyunun hikâye tarafı da merak konusuydu. Peki oyun Batman Arkham serisiyle sektöre yerleşmiş oynanış sistemini ne denli ele aldı? Gotham şehrinin uçsuz bucaksız açık dünyası ne kadar dolu, ne kadar görkemli?
Tüm bu soruları yanıtlamak adına Warner Bros.’un sağlamış olduğu kod sayesinde oyuna erkenden erişme imkânı yakaladık ve sizler için inceledik. Tüm detaylarıyla Gotham Knights inceleme yazımız yayında!
Gotham Knights İnceleme
Gotham Knights, 2020 yılının yaz aylarında ilk duyurulduğunda, Gotham şehrini duymamızla birlikte yeni bir Batman oyunu geliyor algısına kapılmıştık. DC özel düzenlenen bir etkinlikte duyurulan oyunla ilgili öncesinde bazı sızıntılar olsa da co-op bir oyun olarak gelmesini beklemiyorduk. Öyle ki oyunun daha detaylı bir şekilde tanıtılmasıyla nispeten hayal kırıklığına uğrasak da ben ve benim gibi Batman Arkham serisini sevenler ve Gotham şehrinin atmosferine bayılanlar bu oyun için bekleyişe koyulmuştu.
İlginizi Çekebilir: FIFA 23 İnceleme
Gotham’ın beş eşsiz bölgesine yer veren Gotham Knights’ı genel olarak özetlemek gerekirse oyun, Batman’in ölümü sonrası bırakmış olduğu mesajla birlikte Gotham’daki suçluları kontrol altına alması gereken ve Batman’in ölümünün arkasında yatan nedeni arayan dörtlümüz Batgirl, Nightwing, Red Hood ve Robin’in bir araya gelmesi ve bu süreçte yaşadıkları maceraları konu alıyor. Hikâyeye ilerleyen kısımlarda daha detaylı gireceğim fakat “Batman’in öldüğü evreni kullanmak” oyunda co-op deneyim sağlamak adına alınmış bence zayıf bir karardı. Gotham şehrinde Batman’in yer aldığı bir oyunu, daha da ötesine Batman’in düşmanlarının yer aldığı bir oyunu oynamak bana her konuda daha cazip gelse de oyuna başlamam ve ilk sinematiği izlemem sonrası bu düşüncelerim nispeten değişmeye başladı.
Grafikler İstenen Gereksinimlerin Yanında Zayıf Kalıyor
Gotham Knights türünde bir oyunun en vaat ettiği şey elbette grafikler değil. Keza olmamalı da ancak geçtiğimiz günlerde Warner Bros.’un Discord üzerinden yaptığı açıklamayla oyunun yeni nesil platformlarda yalnızca 30 FPS desteğiyle çıkışını gerçekleştireceğini öğrendik. Bu açıklama benim oyunu incelediğim dönemde henüz yapılmamıştı ancak oyunda performans modu seçeneğinin bulunmamasını garipsemiştim. Açıkçası yeni nesil kavramının bu oyunun sahip olduğu grafik veya yükleme hızları olduğunu düşünmüyorum çünkü oyunda gerçekten can sıkan yükleme ekranları da mevcut.
Özellikle ana üsse her giriş çıkışımızda ve oyuna başlarken karşılaştığımız bu yükleme ekranları yeni nesil için gereğinden fazla uzunlar. Hâl böyle olunca PC tarafında istenen minimum gereksinimler ve konsolda 30 FPS oynamaya zorunlu bırakılması oyuncuya “Bu oyun buna zorlayacak ne vaat ediyor?” sorusunu sordurtuyor. Gotham’ın eşsiz atmosferi ışıklandırmaların da iyi kullanılmasıyla gerçekten o havayı oyuncuya solutmayı başarıyor olsa da bazı ara sahnelerdeki nesne ve yüz modellemelerinin bu gereksinimlere oyuncuları zorlatacak herhangi bir gerekliliği olduğunu düşünmüyorum. Warner Bros.’un bu noktada optimizasyon konusunda sıkıntılar yaşadığı aşikâr gibi görünüyor.
Gotham ve “Dinamik” Açık Dünyası
Gotham’ı öncelikle haritası ve büyüklüğüyle ele alacağım. Gotham atmosferi en az Batman Arkham serileri kadar etkileyici görünüyor ve harita tam olarak tahmin ettiğim büyüklükte. Artık açık dünyalı oyunların bol bol piyasaya sürüldüğü dönemlerdeyiz bu nedenle büyüklüğünden ziyade içinin ne denli dolu olduğu önemli olan nokta. Özellikle de co-op deneyimi vaat eden bir oyunda benim için en önemli nokta burası. Şehrin büyük bir kısmı denizler tarafından birbiriyle bölündüğü için buralarda ulaşım yalnızca köprüler aracılığıyla gerçekleştirilebiliyor. Karakterlerimizin zıpkın tarzı seyahat teçhizatının yanı sıra zaman zaman pelerin ile süzülmek dışında şehirdeki tek ulaşım seçeneğimiz Batcycle yani motorumuz. Her karakter için farklı seyahat seçenekleri beklediğim için bu noktada biraz hayal kırıklığına uğrasam ve aradığım soft gezinti hissiyatını yakalayamamış olsam da oynadıkça alıştım ve diğer oyunlara göre nispeten ağır gezinti hissinin Gotham atmosferine daha oturaklı olduğu kanısına vardım.
Şehir Batman’in de ölmesiyle olduğundan daha fazla suçlularla dolu durumda ve bu suçlulara hadlerini bildirmek, yer yer asıl planlarını öğrenmek dörtlümüz Batgirl, Nightwing, Red Hood ve Robin’e düşüyor. Oyuna başladığımız andan itibaren, tanıtıldığı dönemki gece-gündüz döngüsünün aslında sandığımız gibi bir mekanik olmadığını fark ediyoruz. Her bir günün akşamında patrol, nispeten tam anlamını sağlamasa da devriyeye çıkıyoruz fakat bunu solo oynuyorsanız yalnızca bir karakterle yapabiliyoruz. Diğer üç karakter ana üste bize komutlarıyla eşlik ediyorlar. Üsse geri döndüğümüzde o gün bitmiş oluyor ve yeni güne geçiyoruz. Her gün haritadaki etkinlikler, suçlar ve olaylar değişkenlik gösteriyor. Yer yer oyundaki sorgula mekaniğiyle alt ettiğimiz suçlulardan ilerleyen günlerde gerçekleşecek daha büyük suçların yerini ve zamanını öğrenebiliyoruz.
Açık dünyada tüm bunlar dışında her oyunda olduğu gibi toplanabilir öğeler mevcut. Bunun dışında ise ana görev için yapmamız gerekenler bulunuyor. Açıkçası başlarda açık dünya canlı görünse de NPC’lerin hareketlerini takip ettiğimde ne kadar yavan olduğunu ve karşılaştığımız etkinliklerin sürekli tekrar ettiğini fark ettim. Rahatsız etti mi? Hayır. Çünkü oyun bu etkinliklerle olan gelişim hissini bence oyuncuya hiç fena olmayan bir şekilde yansıtmayı başarıyor.
Kostümler ve BatCycle Dilediğiniz Gibi Özelleştirilebiliyor
Oyunlarda bazı şeyleri özelleştirmeyi ayrı başlık açacak kadar çok seviyorum. Özellikle de bir süper kahraman oyunu oynuyorsak özelleştirmeyi ganimete yedirmek oldukça önemli. Bu noktada oyunu Marvel’s Avengers ile kıyaslamak istiyorum çünkü oradaki ganimet sisteminin mantığını çözemediğim kadar büyük bir saçmalığı vardı. Gotham Knights da ise belli başlı çizgi roman ve animasyonlardan bildiğimiz kostüm seçeneklerinin yanı sıra craft’ladığınız (buraya birazdan geleceğim) veya bir şekilde kilidini açtığınız kostümleri kendi içlerinde de özelleştirebiliyorsunuz. Üstelik renklerini bile değiştirmek mümkün. Oyunu dinamik tutacak şeyleri sıralayacak olsak oynanış zenginliği veya hikâye işleyişi gibi etkenler başta gelecek olsa da konumuz bir süper kahraman oyunuysa benim için özelleştirme bu dinamik etkenler arasında önemli yer ediniyor.
Tabii burada da bazı belli başlı sıkıntılar var. Ganimet, haritanın belli noktalarındaki etkinliklerde karşılaştığımız sandıklardan elde ediliyor. Bu ganimetler genelde craft’lamanızın artık mümkün olduğu yeni silah, kostüm vb. parçanın üretim materyali olarak kullanılıyorlar ancak asıl sıkıntı burada. Genelde bir etkinliği tamamladığımda veya açık dünyada bir karargâhı temizlediğimde görev sonunda yeni craft’lanabilir eşyalar görüyoruz ancak bunların görev sonucu mu açıldığı, açtığım herhangi bir sandıktan mı çıktığı konusunda oyun tek bir yönlendirme bile yapmıyor. Bu da oyunun oyuncuya vermesi gereken başarı ve doyum hissini verme konusunda ciddi anlamda sınıfta kalmasına neden oluyor. Bu konunun oyunun çıkışıyla ciddi bir şekilde gündeme geleceğini ve ileriki güncellemelerde düzeltileceğini düşünüyorum ama şimdilik durum bu. Ayrıca her akşam çıkmış olduğunuz devriyelerde açmış olduğunuz yeni craft’lanabilir öğeleri craft’lasanız dahi üzerinize giyebilmeniz için o geceyi tamamlayıp ana üsse dönmeniz gerekiyor.
İlginizi Çekebilir: F1 Manager 2022 İnceleme
Bunun yanı sıra oyun, oyuncuya gerçek anlamda gereğinden fazla materyali sağlıyor. Oyun boyunca herhangi bir craftlanabilir öğe için neredeyse hiç materyal eksikliği yaşamadım. Bu da her craft sisteminde olması gereken ödüllendirici yapı ve tatmin duygusunu zedeler cinsten.
Hikâye ve Seslerde İnce İşçilik
Ben co-op oyunların çok sevdalısı değilim, hatta pek çok oyuncu gibi eski yıllardaki lineer yani çizgisel ilerleyen hikâyeli oyunların özlemini yaşıyorum. Doğal olarak Gotham Knights’ın duyurulduğu dönem co-op olacağı haberi beni de diğer oyuncular gibi üzmüştü. Üstüne Marvel’s Avengers faciası da olunca ister istemez “Oyuna ufak da olsa hikâye ekleseler bari.” algısına girmeye başlamıştım. Gotham Knights bu konuda bende büyük ters köşe yarattı çünkü Warner Bros. oyunun ilk sinematiğiyle birlikte oyunculara vermek istediği temayı fazlasıyla aşılamayı başarıyor. Sinematikle ilgili detaylara girip spoiler vermek istemiyorum ancak oynadığınızda benimle aynı fikirde olacağınızı düşünüyorum.
Hikâyenin sürükleyiciliği de en az oyunun açılış sinematiği kadar başarılı. Ara sahneler konusunda Warner Bros.’un prodüksiyon başarısını her zaman beğeniyorum keza sadece bir dövüş oyunundan ibaret Injustice 2’nin ara sahnelerini de oldukça beğenmiştim. Buradaki asıl nokta co-op odaklı bir oyunda hikâyenin dinamikliğinin teknik anlamda yeterince sağlanmamasında yatıyor. Kısaca özetlemek gerekirse ilk devriye ve ilk görev gününü Batgirl ile geçirdikten sonra ana üsse geri dönüp ikinci devriye ve ikinci görev için Nightwing’e geçiş yaptım. Daha sonraki konuşmalarda bir önceki gün olan olaylarla ilgili karakterler Batgirl ile değil Nightwing ile oynamışım gibi diyaloglar kurmaya başladı. Oyun bu kadar basit bir mekaniği ne yazık ki sağlayamıyor bu da sürekli karakterler arasında değişim yapacak oyuncular varsa hikâyeden yer yer kopabilmelerine neden oluyor.
Tabii bunun dışında bu belirttiğim etkeni başarıyla kullandığı ara sahneler de bulunuyor. Örneğin görevlerden birinde X bir karakteri (Spoiler olmaması adına X diye bahsedeceğim) görmeye gitmemiz gerekiyor ve bu göreve hangi karakter ile gitmeyi seçerseniz ara sahnede X’in seçmiş olduğunuz karaktere yaklaşımı değişiyor. Hikâyenin gidişatında bir değişikliğe neden olmasa da kanımca olması gereken bir detaya yer verilmesi mutluluk verici.
Hikâyeyle ilgili diğer bir değineceğim nokta aynı zamanda açık dünyaya da serpiştirilmiş olan olay yeri inceleme sistemi ile ilgili. Gotham Knights kendine özgü bir olay yeri inceleme sistemi sunuyor ve hikâyede de pek çok kez bu sistemi kullanıyoruz. Bir olayı çözmek için herhangi bir olay yerindeki tüm alakalı nesneleri inceledikten sonra bu nesneler arasında gerekli bağı kurup olayı çözmemiz isteniyor. Açık dünyada sürekli karşınıza çıksa bile “Acaba bu seferki olay neymiş?” düşüncesine sokarak oyuncuyu aynı etkinliği yapmaya teşvik edecek türden bir mekanik. Oynarken en keyif aldığım kısımlardan biri olmayı da başardı.
İlginizi Çekebilir: The Quarry İnceleme
Sesler konusunda da oyun yer yer Gotham atmosferini destekleyen müzikler sunmayı başarıyor. Ayrıca oyunun açılış sinematiğinde kullanılan müzik bana fazlasıyla Spider-Man’in klasikleşmiş müziğini anımsatsa da fonetik anlamda oldukça başarılı bir seçim olduğunu belirtmem gerek. Bunun dışında oyuncu seslendirmeleri olarak da karakterlere uyan seçimler yapıldığını düşünüyorum.
Yapay Zekâdan Beklentiye Girmemekte Fayda Var
Açık dünya ve kendi içinde tekrar eden görevlerin olduğu, gelişmek için yer yer oyuncuları bu görevlere muhtaç bırakan oyunların temel bir problemi var. Yapay zekâ. Ne yazık ki Gotham Knights’ta da sıklıkla yapay zekâ problemleriyle karşılaştım. Özellikle bazı etkinlikleri, olayları veya görevleri gizlilik odaklı giderek tamamlamak istiyorsanız yapay zekâ muhtemelen sizi de hüsrana uğratacak. Oyunlarda klasikleşmiş, düşmanın ses veya görüşü içerisindeyseniz artan fark edilme ibresi Gotham Knights’ta yer yer sapıtabiliyor. Düşmanlar bazen görmediği hâlde anlamsız koşulara girerken, bazen gördüğü hâlde istifini bozmayabiliyor. Ayrıca dövüş sisteminde de olması gerektiği gibi konumlanmama gibi problemlerle karşılaşabiliyoruz.
Yapay zekânın yanı sıra dövüş sisteminden de bahsedeceğim. Zamanla yetenekleri açarak karakterlerimizin dövüş stillerini kendilerine özgü hâle getirebiliyor olsak da oyunun büyük bir kısmında tamamı ile temel komboları kullanan dört farklı karakterle oynuyoruz. Burada Warner Bros.’tan beklentim oyuncuya “Hmm bu akşamki devriyede gizlilik odaklı halledebileceğim görevler var, madem öyle Robin’le oynayayım.” gibi biraz daha strateji kurmamızı gerektiren durumlar yaşatması yönündeydi ama oyunun ilk yarısında böyle bir durum pek de mümkün olmuyor. Yetenekler açıp, “Momentum” yetenekleri adı verilen daha başlıca yeteneklerimizi de kullanmaya başladıkça karakterler yavaş yavaş olmaları gereken dövüş stillerine oturmaya başlıyor. Dört karakteri de farklı yeteneklerle deneyimledim ve her birinin oyunun ilerleyen süreçteki oynanış varyasyonları ve stilleriyle oyunun başındaki hâlleri arasında bariz bir fark var. Oyuncuya sağlanan gelişim hissinden kast ettiğim nokta da buydu.
İlginizi Çekebilir: V Rising İnceleme
Dövüş sistemi genel hâliyle Batman Arkham serisiyle özdeşleşmiş sistemi anımsatıyor olsa da karşı saldırı mekaniğinin bulunmaması yer yer neden böyle bir karar alındığını sorgulatıyor. Marvel’s Spider-Man’den bildiğimiz klasik dodge’la ve saldır mekaniği bence oldukça iyi çalışıyor ancak bu noktada Warner Bros.’un kontrol şemasını neden bu şekilde düzenlediğini de anlamakta güçlük çektim. Eğilmenin Xbox tarafında B, PS tarafında ise daire ile özdeşleştiğini her konsol oyuncusu bilir. Keza koşu için de çoğunlukla RT kullanılır. Sol joystick’e basarak da etrafta olan biteni sezinleyebiliriz ancak Gotham Knights’ın bu konuda farklı bir kontrol şeması sunma çabası var. Eğilmek için sağ joystick’e basmak gerekirken, hızlı koşmak için sol joystick’e basmak gerekiyor. Etrafı sezinlemek içinse aşağı ok tuşunu kullanmak durumunda kalıyoruz. Alışması kolay ancak kontrol şeması daha düzenli hâle getirilebilecekken neden karmaşıklaştırıldığını anlamak güç.
Ara Ara Gülümsettiren Mini Detaylar
Muhtemelen her süper kahraman oyununda beklenen şey elbette birkaç cameo görebilmek. Gotham Knights’ta yer yer hikâyede, yer yer açık dünyadaki toplanabilir öğelerde, yer yerse karakterlerin maillerinde başarılı iş çıkarıyor. Çizgi romanlardan, animasyonlardan ve filmlerden tanıdığımız isimleri oyunda farklı noktalarda, farklı şekillerde görebiliyoruz. Bu da oyuncuya şehri daha çok keşfetme isteği uyandırma konusunda başarılı oluyor.
Her karakterin kendine özgü mail sistemi bulunuyor ve hikâyede ilerledikçe ve karakterleri geliştirdikçe yeni mailler ve görüşmeler görebiliyoruz. Bu maillerde Clark Kent’ten Bart Allen’a, Dinah Lance’den Diana Prince’e kadar daha pek çok tanıdık isimle karşılaşıyoruz. Özellikle aralarında geçen sohbetler ve anlattıkları hikâyeleri okumanız yer yer yüzünüzü gülümsetecek detaylarla karşılaşmanızı sağlayabiliyor.
Oyunu Xbox Series S’te deneyimledim ve daha önce belirttiğim gibi oyun ne yazık ki yeni nesil platformlara 30 FPS kalite modu kilitli şekilde çıkış yapacak, bu nedenle herhangi bir performans modu bulunmuyor ve yer yer 30 FPS’i sabit veremediği sekanslara da denk geldim. PC tarafında test etme imkânım olmasa da istenen sistem gereksinimleri bir hayli yüksek, bu nedenle oyunu almadan önce sisteminizin performans testlerini incelemenizde fayda var.
Gotham Knights, 21 Ekim tarihinde PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S platformlarına çıkışını gerçekleştirecek. Deluxe Edition satın almayı tercih ederseniz pek çok özel kostüm ve özelleştirme seçeneğine sahip olabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: Evil Dead: The Game İnceleme
Özetlemek gerekirse siz de Batman Arkham serisindeki Gotham atmosferini özlediyseniz ve Gotham’ı suçtan arındırma ve Batman’in ölümünün sır perdesini aralama konusunda dörtlümüze önderlik etmek istiyorsanız Gotham Knights’a bir şans verebilirsiniz. Oyun hakkındaki görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili Turuncu Levye takipçileri.
İnceleme
Gotham Knights
Warner Bros. oyuncuları o özlenen Gotham atmosferine ve sır perdesiyle kaplı hikâyesine davet ediyor.
ARTILAR
- Hikâye Anlatımı ve Sinematikler
- Gotham’ın Eşsiz Atmosferi
- Bolca Özelleştirme Seçeneği
- Akıllıca Yerleştirilmiş Cameolar
EKSİLER
- Yükleme Ekranları
- 30 FPS Kilidi ve Performans Problemleri
- Craft Sisteminde Ödüllendirici Yapı Bulunmaması
- Yapay Zekâ Problemleri
Gotham Knights Fiyatı
En uygun fiyat için pek çok siteden bilgi alıyoruz..